30 Ağustos 2009 Pazar

Bir "Gemi" Hikayesi

Deniz kokusu burnumda, ve belli belirsiz bir anason kokusu. Uzağıma düşmüş tüm gemilerim; çıkamıyorum limanımdan.

Yakmışlar gemilerimi. "Kara haber tez duyulur" derler ya, o misal. Delirdim. Çığlaklarım sardı martıları, artık üşümüyorlar.

"Yalnızım, düşlerim kaldı, deliyim"

Bir türkü tuttu dudaklarım, durmadan mırıldanıyorlar. Yakmışlar gemilerimi. Delirdim. Rüzgârlarla dost olayım dedim. Yalnızım ya hani, yoldaş olurlar belki. Peşimde rüzgar, deliyim.

"Kime sorsam dönüşüm yok nereye gitsem mavi"

Kırıklarımdan gemiler yaratayım dedim, yelkenime rüzgarı alırım da kaçarım diye uzaklara. Onlar da geri dönmez diye vazgeçtim fikrimden. Rüzgâr okşadı saçlarımı. Ağladım. Martılar sildi gözyaşlarımı.

"Gülerim ilerde belki" dedim. Güldü geçti kıyıya vuran köpükler.

Yakmışlar ki gemilerimi. Dönmediler geriye. Delirdim. Çığlıklarım sardı martıları. Üşüyordular ya hani, üşümüyorlar artık. Deliyim.

"Kim saracak beni?" diye sormayı çoktan bıraktım.

(gölgesine sarılan hüzünbaz kedi)

(Ezginin Günlüğü'nün Gemi'si ilham kaynağı oldu.)



Gemi (Keman) - Ezginin Günlüðü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder