30 Ağustos 2009 Pazar

Yaşamak!


“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine”


Kardeşçe yaşamak; tek bir dünyada başarmaya çalıştığımız, ancak beceremediğimiz hayal ötesi bir söz.

Ne de güzel söylemiş Nazım hayalini değil mi?

İnsan, nankördür. İsyan edendir. Herkesin farklı farklı fikirleri vardır. Ardına sakladığı gerçek isteğini, farklı maskelerle sunmayı sever. Ancak bu maskelerin ardında, delice hayalini kurduğu arzuları vardır.

Dikkat ediyorum. Her insan evladının savunduğu fikirlerin ardında, hep rahat etme, mutlu olma isteği var. Bunun içindir ki, çektiği bunca sıkıntılara katlanıyor. Katlanmaya çaba sarfediyor. Kimi zaman yıkıp, döküyor. Ne için? Mutluluk!

İnsan kırıp dökmeyi bile, mutluluk, huzur, özgürlük vs. için yapıyorsa işin içinde bir sorun vardır.


Dünya üzerinde meydana gelen savaşlar, soykırımlar, karşılıklı sürtüşmeler ne için oluyor sizce?

Bir tarafın, diğer tarafa üstün olması. O tarafa karşı bir üstünlük taslayarak gururlanma, mutlu olma.


Yer altı kaynaklarını sömürerek, bölge halkına işkenceler etmek.

Aklım almıyor inanın!

Gerçek mutluluk, güneş adına karanlıkla savaşmak değil midir? Gerçek zaferler, bunlarla belli olmaz mı?


Yaşayabilmek için, kırıp dökmek şart mıdır? Bir insanı; ırk, dil, din ayrımı yapmadan sevemez miyiz? Kimse kimseyi kırmasa ne kaybederiz?

Söyleyin?!

İnsanlar tebessüm etse, bizim yüreğimiz mutlu olmaz mı?

Güneşe doğru ilerlemeye var mısınız? Karanlıkla her daim savaşmak için!

Karanlık silinirse, inanın mutlu olacağız!


AYNA
ve gözüm eşyamda değil
yoruldum maddemden
ta ki dünya bitti

köşk kurdum sakin oldum
dehlizsiz ve tabakasız
kör bir hayvan gibi
rızkına etiyle yanaşan
karanlık birevdir gövdem

güneşte asla karanlık yoktur dediler
ve onlar yoluna cihet ettim vatan tuttum
büyük yeni bir hayat bildim
yeni yeni bildim yoksa ölüyordu bir şey
bir insan binası yıkılıyordu durmadan
Cahit Zarifoğlu

(dolmakalem)

........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder