20 Ağustos 2009 Perşembe

Pinhan

" 'Bekle beni,' dedi fısıltayla.
'Bekle!' "


Elif şafak'ın 1997 yılında yayımlanan ikinci kitabı "Pinhan". Kelimenin sözlük anlamı, 'gizli, saklı, saklanmış'. Kitabın konusu ise, kısaca, pinhan adında kendini bulmaya çalışan bir "iki başlı".

Kitap dört bölümden oluşuyor ve her bölümde kendi içinde dörde ayrılıyor:
Toprak; Elma, Hafıza, Halka, Hıyanet
Hava; Emanet, Hıyanet, Felâket, Kefaret
Ateş; Hezarpâre, Rindâne, Peymâne, Puryâne
Su; Cehennem Kapıları, Nida Hamamı, Elem Şehristanı, Firar Yolları


"İsimler ki büyülüdür / sade büyülü mü / isimler hem de büyücüdür / sanmam ki çıkmış olsun hatırından / ismini 'fasl-ı hazan' koyalım / söndüğü yerde aradığını bulasın / lakin fasl-ı hazan demek / fasl-ı hüzün demek / söndüğü yerde / sana kavuşmam gerek / onun söndüğü yerde / benim tutuşmam gerek..."


Tüm kitap boyunca yazarın kelimelerle nasıl oynaştığına ve onları nasıl kullandığına şahit oluyor okuyucu. Ayrıca yazarın tasavvuf ve aşkı birarada harmanlaması da eser çok daha derin ve daha çarpıcı anlamlar katmış.

Gayr-i ihtiyari, okuyucu, Pinhan'ı yazarın -şimdilik- son kitabı "Aşk"a benzetebilir -ya da Aşk'ı Pinhan'a... Zira her iki eser de içerdiği öğeler; aşk, tasavvuf, yazarın üslubu ve kendi aramalarla çok benzeşiyor. Ancak yine de iki eser de çok farklı yerlerde.
Kitabın tek kusuru ise kitabın çok aceleci bir havayla bitirilmiş olması. Bu aceleci hava iç burkabiliyor. Çünkü, harika bir şekilde ve tempoyla ilerleyen böylesi bir şaheserin böylesi aceleci bir tavırla bitmesini beklemiyor okuyucu. Buna rağmen kitap Elif Şafak'ın en harikulade eserlerinden biri.

En nihayetinde, Pinhan, Elif Şafakla tanışmak için -henüz daha tanışmamışsanız eğer- ilk okunması gereken kitap olacaktır.

Pinhan'ı, Karanfil Yorgaki'yi, aşkı, sırları, gizleri, gizlemeleri, gizleyememeleri, dudakları fır fır dua eden nineleri, Dürrü Baba'yı seveceğinize eminim.


"Periden güzel huriden müstesnâ
Sebebi envâi bela türlü cefâ
Yedi düvel çehrene müptelâ
Ben garip âşık-ı şeydâ iken
Terk-i can etmem revâ mı bana

Bî-vefâ, Bî-vefâ, Bî-vefâ"


(gölgesine sarılan hüzünbaz kedi)
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder