1 Eylül 2009 Salı

ve kuşkular...


Bir başka bu gece sesler. Ney'e nefes veren neyzene takılır aklım...

Yerdeki yapraklar kıpraşır ben toprakla bütünleşince. Çağrılırım fakat tarifsiz geçerim yolları. Gökyüzüne uzandığımda kırmızılaşır güneş. Kuğular suyun sessizliğine bırakır kendisini.

İçimde milyonlarca kuşkular. Eski püskü kağıtlar ayaklarıma dolanır. Yalpalatır beni kaplan bakışlılar. Kanım sessiz ve yavaş akar daarlarımda. Ayaklarımın esaretinde duraksarım.

Ben o çiçeği araaya koyuluşum meğerse. Yol kenarlarında ki çöplüklerde bulamazdım ki onu. O henüz tarif edilememiş yeşillikler içinden çıkardı ancak. Kırmızı bir vücut olup hüzün verirdi ağaçlara. Türlü türlü böceklere aşık ettirirdi kendisini. Dokunamazdı rüzgar ona güzelliğinden. O perilerin rüyasını süsleyen bir düştü sadece. O doğmayan çocukların son umuduydu.

Tükettim zihindekilerimi onu yakalayabilmekten. Bitişiğimdeki seslere aldanmadım onun uğruna.

Karmaşıklığım hep bu sebeptendi. O ve ben olacaktı.

Bozkırlar çoğalacaktı neşelerimize. Küfürler olmayacaktı artık. Gözlerimiz huzurlu bestelerin tınılarında kalacaktı. Unutacaktım kendimi ve içine doğacaktım...

(dolmakalem)









nurettin rençber - ay düşünce denize(2)391.mp3 -

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder